Ne mutlu TÜRK'üm diyene!...
 
TÜRK BİRLİĞİ
Novigasyaon  
  Ana Sayfa
  Ziyaretçi defteri
  Resimler...
  Videolardan...
  Türk Devletleri...
  Türkiye...
  Azerbaycan
  Kirgizistan...
  Özbekistan...
  Kazakistan...
  Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti
  Doğu Türkistan
  Medeniyetin Besigi Osmanli
  Büyük Hun Devleti...
  Bati Hun Devleti...
  Akhun Imparatorlugu...
  Avrupa Hun Imparatorluğu....
  Göktürkler...
  Uygur Devleti...
  Büyük Selçuklu Devleti...
  Büyük Timur Imparatorluğu
  Karahanlilar...
  Gazne Devleti...
  Babürler...
  Avar Imparatorlugu...
  Harzemsahlar...
  Hazar Imparatorlugu
  Altin Orda Devleti...
  Anadolu'dan hikayeler...
  => Anadolu'nun Adi
  => Burçak Tarlası
  => Yarim İstanbul'u mesken mi tuttun?
  => Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar...
  Fikralar...
  Bunlari Biliyor muydunuz?
Türk dünyası'ndan Haberler...
Burçak Tarlası

Burçak Tarlası:

Yozgat'ın köylerinden birinden bir genç askere çağrılır, İstanbul'a sevkedilir. Yoazgatlı genç, yakışıklı bir Anadolu çocuğudur.İstanbul'da hafta iznini geçirdiği sıralarda, genç bir kızla karşılaşır, kızın da ilgisini çeker.Niksarlı kızın kendisine ilgi duyduğunu farkeder ve onunla tanışır.Gel zaman git zaman genç, kızın hem kendisini sevdiğini hem de kızın ailesinin zengin olduğunu hemen anlar. Konuşmalar ilerledikçe kendisinin de zengin olduğunu, çiftliklerinin, sürülerinin, arazilerinin olduğunu mütevazi bir şekilde dile getirir.Kız da,zengin bir kocaya varmak istediğinden ve şehir hayatında yetiştiğinden "çiftlik hayatının ona bir peri masalı" gibi geldiğinden bu yalanlara çabucak kanar.
Gel zaman git zaman, iki gönül birleşir.Kız babasını oğlan da,şehirli gelin istemeyen anasını ikna eder.En sonunda İstanbul'da düğün edili ve kız delikanlı ile beraber, zengin ümitler ve yaldızlı hayallerle, uzun bir yolculuktan sonra Yozgat'a, oradan da köye varır...Yolda delikanlı, "Şu kadar tarlam var.Elini sıcak sudan soğuk suya sokmuyacam" gibisinden yalanlarına devam etmiştir. Ancak zengin kız, duvarı tezekli, iki gözlü, toprak bir evin karanlık odasına gelince gerçeğin sert ve acımasız yüzüyle karşılaşır. Ama gönül vermiştir delikanlıya, sevmiştir...Evliliğine karşı çıkan babasınına da karşı çıkmış,oğlanla evlenmiştir. Geri dönmek olmaz.

Nihayet ertesi gün olur.Genç kız,uyurken kaynanası gelir ve onu uyandırır.Şaşkındır...Daha hava aydınlanmamışken,kaynanasının kendisini uyandırıp "Hadi tarlaya" demesi ona garip gelmiştir....
Şaşkınlığını attıktan sonra diğer bir acı gerçeği anlar.Köylerde,evin tüm bireyleri çalışmaktadır.Kadınlar tarlada ot biçmeye,erkekler çift sürmeye,çocuklar davar gütmeye gitmektedir.Çaresiz kaderine boyun eğer ve burçak tarlasına gitmeye başlar.

Artık önünde yeni bir hayat vardır,genç gelinin...Bu hayatı sözlere döker ve türkü olup dilden dile dolaşır...Hakkında halk oyunları düzülür...


Türkünün sözleri :

Sabahınan kalktım sütü pişirdim
Sütün kaymağını yar yar yere daşırdım
Kaynanamdan korktum aklım şaşırdım

Aman da kızlar ne zor imiş burçak yolması
Burçak tarlasında yar yar gelin olması.
Eğdirme fesini yavrum, kalkar giderim
Evini başına yandım yıkar da giderim.

Sabahınan kalktım ezan da sesi var
Ezan sesi değil de yar yar burçak yası var
Sorun şu deyusa yar yar, kaç tarlası var

Aman da kızlar ne zor imiş burçak yolması
Burçak tarlasında yar yar gelin olması.
Eğdirme fesini yavrum, kalkar giderim
Evini başına yandım yıkar da giderim.

Elimi salladım değdi dikene
İlahi kaynana ömrün tükene
İntizar ederim burçak ekene

Aman da kızlar ne zor imiş burçak yolması
Burçak tarlasında yar yar gelin olması.
Eğdirme fesini yavrum, kalkar giderim
Evini başına yandım yıkar da giderim.

Elimin kınasın ezdirmediler
Gözümün sürmesin süzdürmediler
Burçak tarlasında gezdirmediler.

Yöre : Yozgat

 
 

 
Vakit Nakittir...  
   
Gazeteler...  
   
Kıssa...  
  İki Kurbağa

Bir kurbağa sürüsü ormanda ilerlerken,
içlerinden ikisi bir çukura düşmüş.
Diğer bütün kurbağalar çukurun etrafında toplanıp,
çaresiz bir şekilde bakıyorlarmış.

Çukur bir hayli derin olduğundan düşen arkadaşlarının
zıplayıp dışarı çıkması mümkün gözükmüyormuş.
Yukarıdaki kurbağalar, boşuna
çabalamamalarını söylemişler arkadaşlarına:
“Çukur çok derin. Dışarı çıkmanız imkânsız!.”
Ancak, çukura düşen kurbağalar onların
söylediklerine aldırmayıp çukurdan
çıkmak için mücadeleye devam etmişler.

Yukarıdakiler ise hâlâ boşuna çırpınıp durmamalarını,
ölümün onlar için kurtuluş olduğunu söylüyorlarmış.

Sonunda; kurbağalardan birisi
söylenenlerden etkilenmiş ve mücadeleyi bırakmış.
Diğeri ise; çabalamaya devam etmiş.
Yukarıdakiler de, çırpınıp durarak
daha çok acı çektiğini söylemeyi sürdürmüşler.

Ne var ki, çukurdaki kurbağa
onlara hiç aldırmadın son bir hamle daha yapmış,
bu kez daha yükseğe sıçramayı başarmış
ve çukurdan çıkmıştı.
Arkadaşlarının ümit kırıcı sözlerine
hiç kulak asmamıştı…
Çünkü o sağırdı !
Kaynak:www.efgan.tr.gg
 
Utanç Tablosundan...  
  LAHEY - Çin Devleti şu anda Doğu Türkistan'da yaşayan Müslümanlara her gün değişik işkenceler yapmaya devam ediyor. Çin Devleti, geçen yıl olduğu gibi bu yılda, Doğu Türkistan'da ki Müslümanların, Hac farizasını yerine getirmek için talep ettikleri pasaportlarını vermeyip, ibadet yapmalarını engelledi.

Çin, hacca gitmek isteyen Doğu Türkistanlıların pasaportlarını toplayarak, müracaatlarını işleme dahi koymayıp, Müslümanların hac ibadetini yapmalarına engel oldu!...

 
Dost Siteler....  
  www.efgan.tr.gg
Kültür ve Medeniyetimiz

www.akkisla.tr.gg
Akkışla İlçesi

www.muhammedpoyraz.tr.gg
Spor

www.ilcikoren.com
İlcikoren Köyü

www.uzuncayirkoyu.tr.gg
Uzunçayır Köyü

www.spordagundem.tr.gg
Spora dair herşey...

www.futboldaalem.tr.gg
Spor deyince...

Bizi destekleyenlere teşekkür ediyoruz...
 
Bugüne kadar 10434 ziyaretçi (14545 klik) kişi burdaydı!
Bu site Türk Birliğine Destek için kurulmuş bir sitedir.Bu siteden hiç bir kurum yada kuruluş sorumlu değildir... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol