|
 |
|
Novigasyaon |
|
|
|
|
|
 |
|
Anadolu'nun Adi |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Anadolu'nun Adı:
Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat (1220-1237) sıcak bir yaz günü ordusuyla Yabanabad (Ankara-Kızılcahamam) kazasına bağlıTaşlı Şeyhler köyünde konaklar. Köyde Bacıyan-ı Rum
(Rum Bacıları) temsilcilerinden „ Kırmızı Ebe“ (Kırgız Ebe) adında bir kadın eren vardır.
Koca Sultan`ın ordusunu ağırlamak, fakr-u zaruret içinde bulunan köylüler için kolay değildir. Onları „nasıl ağarlayacakları telaşı“ almışken, sırtında yetim yavrusu Oruç (Gazi) sarılı olduğu halde Kırmızı Ebe, elinde bir helke (bakraç) ayranla çıkagelir.
„Çam sakızı çoban armağanı“ kabilinden, meşelerin arasındaki konaklama yerinde bulunan küçük bir taş oluğa elindeki bakraç ayranı döker ve başına oturur. Ordunun bütün neferleri sırayla gelip hem içerler hem de mataralarını doldururlar, fakat bir bakraç ayran koca orduya yeter de artar bile. Bu olayda Rab Taala`nın ona, „keramet „ dediğimiz olağanüstülüğü ihsan eder.
Askerler ayranı içerken ve mataralarını doldururken Kırmızı Ebe ile aralarında devamlı şu ikili konuşma geçer:
-Doldurun gazilerim!
-Doldur ana!
-Doldurun yavrularım!
-„ANA DOLU!“
Ihtiyar ananın oluğunu daima dolu gören askerler, „Ana dolu“ diyerek buz gibi ayranla Ağustosun kavurucu sıcağında serinlerler. Bu esnada askerlerin içini bir de şu duygu ve düşünce kaplamıştır: „Bu vatan, askerine sahip cıkacak, onu her yerde bir bakraç ayranıyla da olsa serinletecek ve Allah yolunda gazaya hazırlayacak „Analardolu“,
Derler ki, işte o günden sonra bu topraklara „ Anadolu“ dene gelmiştir...
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
Vakit Nakittir... |
|
|
|
|
|
 |
|
Gazeteler... |
|
|
|
|
|
 |
|
Kıssa... |
|
|
|
|
|
|
İki Kurbağa
Bir kurbağa sürüsü ormanda ilerlerken,
içlerinden ikisi bir çukura düşmüş.
Diğer bütün kurbağalar çukurun etrafında toplanıp,
çaresiz bir şekilde bakıyorlarmış.
Çukur bir hayli derin olduğundan düşen arkadaşlarının
zıplayıp dışarı çıkması mümkün gözükmüyormuş.
Yukarıdaki kurbağalar, boşuna
çabalamamalarını söylemişler arkadaşlarına:
“Çukur çok derin. Dışarı çıkmanız imkânsız!.”
Ancak, çukura düşen kurbağalar onların
söylediklerine aldırmayıp çukurdan
çıkmak için mücadeleye devam etmişler.
Yukarıdakiler ise hâlâ boşuna çırpınıp durmamalarını,
ölümün onlar için kurtuluş olduğunu söylüyorlarmış.
Sonunda; kurbağalardan birisi
söylenenlerden etkilenmiş ve mücadeleyi bırakmış.
Diğeri ise; çabalamaya devam etmiş.
Yukarıdakiler de, çırpınıp durarak
daha çok acı çektiğini söylemeyi sürdürmüşler.
Ne var ki, çukurdaki kurbağa
onlara hiç aldırmadın son bir hamle daha yapmış,
bu kez daha yükseğe sıçramayı başarmış
ve çukurdan çıkmıştı.
Arkadaşlarının ümit kırıcı sözlerine
hiç kulak asmamıştı…
Çünkü o sağırdı !
Kaynak:www.efgan.tr.gg |
|
|
|
|
|
 |
|
Utanç Tablosundan... |
|
|
|
|
|
|
LAHEY - Çin Devleti şu anda Doğu Türkistan'da yaşayan Müslümanlara her gün değişik işkenceler yapmaya devam ediyor. Çin Devleti, geçen yıl olduğu gibi bu yılda, Doğu Türkistan'da ki Müslümanların, Hac farizasını yerine getirmek için talep ettikleri pasaportlarını vermeyip, ibadet yapmalarını engelledi.
Çin, hacca gitmek isteyen Doğu Türkistanlıların pasaportlarını toplayarak, müracaatlarını işleme dahi koymayıp, Müslümanların hac ibadetini yapmalarına engel oldu!...
|
|
|
|
|
|
 |
|
Dost Siteler.... |
|
|
|
|
|
|
www.efgan.tr.gg
Kültür ve Medeniyetimiz
www.akkisla.tr.gg
Akkışla İlçesi
www.muhammedpoyraz.tr.gg
Spor
www.ilcikoren.com
İlcikoren Köyü
www.uzuncayirkoyu.tr.gg
Uzunçayır Köyü
www.spordagundem.tr.gg
Spora dair herşey...
www.futboldaalem.tr.gg
Spor deyince...
Bizi destekleyenlere teşekkür ediyoruz... |
|
|
|
Bugüne kadar 10418 ziyaretçi (14527 klik) kişi burdaydı! |